Hiç kimse azınlıkta olmak istemez. Kendisiyle aynı fikirde olan, aynı şeylerden zevk alan, aynı felsefeye sahip olan insanlarla münasebet kurmak, insanın kuşkusuz temel gayelerindendir.
Mesele, bu gayeye ulaşılamadığında başlar.
Kimileri vardır, azınlıkta kalmış fikirlere sahiptir. Topluma dahil olma başarısını gösterebilir belki, lakin farkındadır ki nihai haz orada değildir.
Günlük hayatı bu toplumun içerisinde geçer, lakin hiçbir zaman tam bir parçası olamaz.
Muhabbetlerinde anlık tebessümler bulur belki, lakin kalıcı bir etki bırakmaz.
Tözünü havai hazlarla tatmin eder, lakin günün sonunda bu tatminin gelip geçici olduğunun ayırdına varır.
Yalnızlık kanıksanmıştır artık, buna rağmen yüksek öz saygı, büyük önem atfettiği şahsi tercihlerinde bir değişime izin vermez. Asimile olmak tabiatında yoktur, kendini kaybetmektense yalnızlığı tercih eder.
Yalnızlıkta hakiki saadeti bulur.
Mamafih bu da bir yanılsamadır.
Yan etkilerden olan narsisizmin karartmasına rağmen bir hakikat eninde sonunda gün yüzüne çıkar:
Sen özelsin, fakat yalnız değilsin.
Aradığın o kişi var, uzaklarda veya yanı başında. Belki çok kısa bir sürede tanışma şerefine nail olacaksın, belki de yıllar alacak. Lakin o kişi var.
Tecrübeyle sabit.
Yorumlar
Yorum Gönder