Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tırnak acısı

Bir yandan tırnağım acıyordu bir yandan yazıyordum. Bu acı da beynimi sürekli dürterek ön plana çıkmakta ısrarcıydı. Ne kadar kayıtsız kalmayı denedimse de olmadı. Tıpkı uzun bir aradan sonra beyaz sayfalar ile baş başa kalabilmiş bir yazı tutkunu gibi kabından taşarcasına bir arzu ve heyecan duymalı, böyle eften püften hadiseleri yüceliği önünde eğildiğim yaratı eyleminin gölgesiyle kapatıp trans benzeri bir kayıtsızlığa vakıf olabilmeliydim. Hala "Arsız şey işte bunların hepsi aynı" diye söylenip durmaktan öte gidemedim galiba. Hayat boyu zihnimde bir kısmı gerçekliğe dayalı, büyük kısmı ise bu gerçekliğin defalarca olması gerektiği şekilde revize edilmesiyle hazırlanan bir senaryoyu oynadım. Tüm rolleri bir şekilde peşimden sürüklemiş olmalıyım. Galiba onları kızdırdım. Onları kuytulara köşelere hapsetmem önce onların beni kızdırmış olduğunu göstermiyor mu sizce de? Ziyaretime kılık değiştirip geldikleri de doğrudur. Olması gerektiği şekilde sonlandıramadığım olguların

Meşreb-i Nâsâz

Gönlün arzu ettiğine çemkirebilir mi insan? Karşı koyabilir mi hissin emrettiğine? Oluklarını kapatabilir mi muntazaman zihnini işgal eden bediiyete? Yaklaşamıyorum sana Gözle görülmez, ruh ile duyulur bir engel Eller bağlı, basiret bağlı, ağız bağlı Geçmiş trajedilerin mi ezelî ezikliğin mi tasallutudur bu yoksa silkip atılmaya muhtaç korkaklık sahte gurur, zayıflıktan mı gelir? Hiçbir şey yapmayıp iktirana intizar mı etmek Yoksa bilfiil medeni cesaret mi göstermek Hâlâ idrak edemiyor besbelli Lakin hakkını da teslim etmeli O efsunlu gözlere, ulvi varlığa, o sıcak tebessüme yalnızca âşık olunabilirdi. Beklemeli, biraz daha beklemeli. Görsel: foolish heart | cherriuki