Yorgun gözlerim benliğime yeni bir kıvılcım atan tebessümünü arıyor. Defalarca huzurumdan kovduğum saki, halen neden getirirsin aşk şarabını? İtelediğim berhava tahayyüller, bu tükenmeyen ısrarın sebebi ne? Aç müstahkem kapılarını, aç ki göreyim o ay suretlinin ışığını... Kır paslanmış zincirlerini, kır ki kavuşayım o naif ve temiz kalpli küçük kırlangıca... Olmuyor, olamaz, belki de olmamalı! Saf ve küçük kıpırtılar yok olmaya mahkum, farazi hissiyata yuvasını açacak olan ben değilim! Bilirim, o kıvılcımdır soğuk bir mart gecesi teslimiyetle nihayete eren. Bilirim, o kıvılcımdır son ana kadar içimi ısıtan ve boşuna umutlandıran. Ne kıvılcımlar söndürürsün sen adi felek! Ama bu defa, bu defa müsaade etmeyeceğim sana, zira bu şeref bana ait! Ey gece, dağıl! Yıldızlar, inin! Yıldızlar, inin! Şafak vakti ben kazanacağım! Ben kazanacağım! Ben kazanacağım! Görsel: 巡梦记 | Kra