Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Müspet bir adım

Kafamdaki kurtları ayıkladım bugün Eski püskü bir sergi üzerinde kuruttum  Beklettim kanatlanıncaya dek  Nihayet kanatlarını takıp havalandılar Uçtular gecenin karanlığına Karınlarında onca kirli anıyla Keder dolmuş kursaklarına Her kanat çırpışlarında Zehir içmiş çilekeş kurtlar  Şahit olup dünya kargaşasına  Şiştikçe şiştiler boyunca Sonra aniden infilak ettiler  Yağmur oldular ziftten damlalarla Deldiler göğü kulakta ince bir çığlık Kara bir haberi haykırırcasına Küçük damlalar balyoz olup İndiler pembe tozdan başlara        

Yolun Başı

"Kuşkusuz, sayısız kez hata yaptım, reddedemem, ama söyle bana, hiç mi affettiremedim kendimi?" Çehresini tüm vahşiliği ile çevreleyen tebessüm bin söze bedeldi. "Hayır." "Eskittiğim yıllar, karıştırdığım sayfalar, bitirdiğim mürekkepler?" "Hayır." "Mutlu kıldığım insanlar, dinlediğim pek çok dert, verdiğim bir avuç cesaret?" "Hayır." "Dilimin ucuna gelmesine rağmen sarf etmediğim küfürler?" Kahkahayı bastı. "Lütufta bulunmuş efendimiz!" Artık sabrım taşmıştı. "Namussuzların en namussuzu, cehennemin dibinden de alçak olan alçak, nankörlerin biricik kıdemlisi, söyle, nasıl affettirebilirim kendimi?" "Affedilmeyeceksin." Dürüstlüğü takdire şayandı. Yazık. Çok yazık. Hâlbuki yolun başındaydım. Güz yağmurunun ıslattığı, ışıl ışıl hayat kokan zeytin ağaçlarının eşlik ettiği bu basit yokuşun daha gidilecek çok mesafesi vardı. Yazık. Çok yazık. Hâlbuki     daha         yo