11.09.17
21.12
G: Eski yazı falan varsa atabilirsin yine
A: Var da giriş cümlelerinden sonrası yok ve ilerlemiyor
zaten ilerleyemez bilirsin o modu yakalamak gerekiyor devam ettirince ortaya
heterojen bir yazı çıkıyor.
G: Müsveddeye benzer şeyler olabilir yine de lakin tercih
sizin. Ben bir daha öyle bir şey atmam açıkçası :D
A: Haksızlık ediyorsunuz yazınıza kanımca. O, o zamanki
GKK'nın ürünüydü. Her ne kadar düzen müptelası olsak da düzensizlik de var
kitabımızda :D
G: Mamafih yazı bütünlüğü her şeyden önemlidir, aksi
takdirde cümle kalabalığından öteye geçemez
A: Bağlantıyı kurmak okuyucuya kalıyor hatta bağlantı
kurması gerekmiyor çünkü yazının bir ahengi var.
A: Şiirsel bir biçimde okunabilir.
G: Sanat şahsidir lakin hedef aldığı kitleye kendini
isabetli takdim etmesi gerekir
A: Buradaki temel sorun sanatın ne için olduğu o zaman bu
noktaya varıyoruz. Sanat şahsi midir değil midir?
G: Sanatın şahsi olduğunu kabul ediyorum ben zaten mesele
doğru aktarımda
A: Şahsiyetçi bir kaygı ile yazılan bir eserin aktarım
kaygısı olmaz azizim itirazım buraya.
G: O vakit eseri kendine saklaması gerekir, buna da sanat
denmez
A: Yahu sahne performansı değil ki yaptığı kendini seyirci
önüne koyup bu kaygıyla davranması yersiz olur diyorum.
A: Sanat için sanat yazdıklarını bir defterde tutup yıllarca
saklamak mı?
G: Demek istediğim noktaya geldiniz. "Sanat için
sanat" yalnızca okuyucuya bir şeyler aktarma çabası olduğunda vücut
bulabilir.
A: Aktarma çabası kabulüm. Sorun aktarış kaygısının varlığı.
Yani yazarın aktarma isteği ile aktarma kaygısının varlığı arasındaki farka
değinmek istiyorum.
G: İsteğin olduğu yerde kaygı kendiliğinden meydana gelir
A: Diyorsunuz.
G: İstek varsa isteğin gerçekleşmesi için oluşan bir kaygı
da beraberinde gelir
A: Asgari miktarda oluşabilir fakat bu kaygı ancak içeriden
gelen öz saygıdan kaynağını alan bir kaygı olabilir.
A: Okuyucunun tatmini yerine öz tatmin.
G: Kesinlikle.
Yorumlar
Yorum Gönder