Ana içeriğe atla

Namütenahi

O anı beklemekteyim, o an ki
İçinde olduğum anlamsız döngü
ve tekdüze birliktelikleri
Yıkmaya muktedir
Asla gelmeyeceğini bile bile
Tahayyül eder durur zihnim
Bir kapı açılır derinlerde
Üzeri örtülü nice umutlar fışkırır
Seni de çıkartır beraberinde
Kıyıya vurmuş bir bebek masumiyeti
Gözlerinde
Sonra sular çekilir, o kapılar kapanır
Kokuşmuş ve kasveti kahreden bir hava çöker güne
Bu kötü döngü
Namütenahi
Öyle telakki ediyorum
Ve yelken açıyorum hiçliğe


Soğuk bir rüzgar vurduğunda yüzüme
Saçlarımı savurduğunda bir yana
Hala hatırlarım o anı
Bir güneş doğar içime geceden
Bir ışıltı belirir uzaklarda
Sen ve o gün hiç gelmeyen
Şapşalca yine de beklenen






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Arsız Kadın

Yürümek, çıldırırcasına gitmek Tenha yanına arsız kadının Pembe ruhunu karalar gibi Bir martı kanadı süpürür sokağı Müthiş bir istek ve tereddüt ile Varınca yanına arsız kadının Karanlık ruhumu ağartır gibi Bir ışık hüzmesi yıkar sokağı Sokak bile çekine çekine Vardı yanına arsız kadının Martı kustu eteğine Karanlık bir hınç aldı aydınlığı

Kendini Kandırma Sanatı

İnsanın yaşayabilmesi ve temel fonksiyonlarını gerçekleştirebilmesi için bazı kabullenimlerde bulunması ve birtakım nesnelere, varlıklara dayanması gerekir. Neden başka bir varlığa bağlanma, yaslanma; tutunacak bir dala sahip olma ihtiyacı?  Pek basit: Temel gaye olan mutluluğa ulaşma. Lakin ona ulaşmanın kendisi başlı başına meşakkatlidir, keşmekeştir. Zorluklar ve güçlükler, bitmeyen arayışla birlikte; sayısız dönemeç, patika ve yol tek bir istikamette birleşir:  Mutluluğa ulaştıracak olan vasıta, tutunulacak dal, bağlanılacak varlık.  Beatrice'dir bu, leanan sídhe'dir; hayat saadetini bahşeder, beraberinde hayatı da götürür. Zira saadetin temelleri maneviyatta atılmıştır, insan da ancak maddiyatla tam anlamda tatmin olabilir, hiçbir şekilde ulaşılamayacak olan maddiyatla. Yine de takdir etmeli, bu büyülü varlığın esas yaratıcısı insandır, görünüşler dünyasında kalmış tezahür sadece kıvılcımı atmış, yangına çevirense tahayyüller, mülâhazalar ve cılız