Ana içeriğe atla

Hiçbir Şey



Hiçbir şey yapmak istememek. En gizemli, en tuhaf hislerden birisidir bu aziz okuyucu; hem madden hem fikren bir eylemsizlik hâline yönelim arzusu insanın bütün benliği üzerinde tahakküm kurar. Bazen içten içe kurtulmak isteriz zihnimizi ihata eden bu boşluktan ama kudret bulamayız, bazense bizzat tasarlayan mücrimizdir hiçliği. Normalde katıksız zaman israfı, sıfır üretkenlik, sıfır kazanç telakki ederek ölümüne tenkit edeceğim yerde şimdi kendimi bu azılı düşmanla kol kola, iç içe, yekpare hâlde buluyorum. Ama hakkını teslim etmeli! O kayboluşun, eriyişin ve teslimiyetin tatlı aroması, yüreğimi ve ruhumu hafifleten rayihası arıtıyor beni bir nevi, abıhayatta yıkıyor ve hiçliğin derinliklerine indiriyor. Demem o ki bazen sert dalgalara müsaade vermeli ve tabiatın hükmü bizleri şekillendirmeli. Yoruluyoruz ve yıpranıyoruz sevgili okuyucu, gün boyu sayısız uyaranla ve sayısız zihinsel işlemle muhatap oluyoruz, bu şeraitte bittabi "hiçbir şey yapmamak" hakkımızdır, akli melekelerin hayrınadır. Süreklilik durumu teşkil etmemek kaydıyla kendimizden esirgememeli bu sükûnu.

Hiçbir şey yapmak istememek.
Tuhaf mamafih tabii bir his.

Görsel: 雨の日

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Arsız Kadın

Yürümek, çıldırırcasına gitmek Tenha yanına arsız kadının Pembe ruhunu karalar gibi Bir martı kanadı süpürür sokağı Müthiş bir istek ve tereddüt ile Varınca yanına arsız kadının Karanlık ruhumu ağartır gibi Bir ışık hüzmesi yıkar sokağı Sokak bile çekine çekine Vardı yanına arsız kadının Martı kustu eteğine Karanlık bir hınç aldı aydınlığı

Kendini Kandırma Sanatı

İnsanın yaşayabilmesi ve temel fonksiyonlarını gerçekleştirebilmesi için bazı kabullenimlerde bulunması ve birtakım nesnelere, varlıklara dayanması gerekir. Neden başka bir varlığa bağlanma, yaslanma; tutunacak bir dala sahip olma ihtiyacı?  Pek basit: Temel gaye olan mutluluğa ulaşma. Lakin ona ulaşmanın kendisi başlı başına meşakkatlidir, keşmekeştir. Zorluklar ve güçlükler, bitmeyen arayışla birlikte; sayısız dönemeç, patika ve yol tek bir istikamette birleşir:  Mutluluğa ulaştıracak olan vasıta, tutunulacak dal, bağlanılacak varlık.  Beatrice'dir bu, leanan sídhe'dir; hayat saadetini bahşeder, beraberinde hayatı da götürür. Zira saadetin temelleri maneviyatta atılmıştır, insan da ancak maddiyatla tam anlamda tatmin olabilir, hiçbir şekilde ulaşılamayacak olan maddiyatla. Yine de takdir etmeli, bu büyülü varlığın esas yaratıcısı insandır, görünüşler dünyasında kalmış tezahür sadece kıvılcımı atmış, yangına çevirense tahayyüller, mülâhazalar ve cılız

Namütenahi

O anı beklemekteyim, o an ki İçinde olduğum anlamsız döngü ve tekdüze birliktelikleri Yıkmaya muktedir Asla gelmeyeceğini bile bile Tahayyül eder durur zihnim Bir kapı açılır derinlerde Üzeri örtülü nice umutlar fışkırır Seni de çıkartır beraberinde Kıyıya vurmuş bir bebek masumiyeti Gözlerinde Sonra sular çekilir, o kapılar kapanır Kokuşmuş ve kasveti kahreden bir hava çöker güne Bu kötü döngü Namütenahi Öyle telakki ediyorum Ve yelken açıyorum hiçliğe Soğuk bir rüzgar vurduğunda yüzüme Saçlarımı savurduğunda bir yana Hala hatırlarım o anı Bir güneş doğar içime geceden Bir ışıltı belirir uzaklarda Sen ve o gün hiç gelmeyen Şapşalca yine de beklenen